GRECO Genel Bilgi

Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO)
4 Mayıs 1998 tarihinde gerçekleştirilen 102. Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi toplantısında alınan (98) 7 sayılı ilke kararı ile, “1 Mayıs 1999 tarihi itibariyle bir ‘genişletilmiş kısmi anlaşma’ şeklinde” Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) kurulması yetkisi tesis edilmiş olup, iş bu yetkiye dayanarak 17 kurucu üye devlet tarafından (99) 5 sayılı ilke kararı ile GRECO 1 Mayıs 1999 günü itibariyle kurulmuştur.

GRECO’ya Katılım
AK bünyesinde tesis edilen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’yle birlikte Konseyin en prestijli uluslararası organizasyonu olarak kabul edilen GRECO, yolsuzlukla mücadele alanında uluslararası ünü ve prestiji haiz, esnek ve etkin bir mekanizmadır. Katılım için AK’ne üye olmak gerekli değildir. Tam üyelik için aranan tek koşul, GRECO tarafından değerlendirilmeye alınmayı kayıtsız şartsız olarak kabul etmek ve “karşılıklı değerlendirme” aşamalarına herhangi bir çekince koymaksızın katılmaktır.

GRECO’ya AK üyesi ülkelerin yanı sıra, ABD de üyedir. GRECO’ya katılım sürekli artmakta olup, 13 Ocak 2011 tarihinde Gruba katılan Belarus ile birlikte üye sayısı 49’a ulaşmıştır. Ülkemiz, ulusal ve uluslararası alanda önemli bir sorun halini alan yolsuzluk olgusuyla mücadele konusundaki irade ve kararlılığının bir göstergesi olarak, 1 Ocak 2004 tarihinde GRECO’ya üye olmuştur.

GRECO’ya en son 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle Kazakistan üye olmuş ve GRECO’nun üye sayısı böylece 50’ye ulaşmıştır.


Amaç
GRECO’nun amacı, “dinamik karşılıklı değerlendirme süreci” (a dynamic process of mutual evaluation) ve “emsal baskısı” (peer pressure) mekanizmalarını işletmek suretiyle üyelerinin AK tarafından oluşturulan yolsuzlukla mücadele standartlarına uygunluğunu değerlendirmek ve bu yolda kapasitelerinin artırılmasına yardımcı olmaktır.

GRECO’nun Çalışma Yöntemi
GRECO, ülkeleri, birbirinin mantıksal uzantısı ve devamı olarak değerlendirilen aşamalar silsilesi içinde değerlendirmektedir. Bu aşamalar, dönemleri ve kapsadığı konuları itibariyle aşağıdaki gibidir:
 
Evreler Dönem Konu
Birinci Değerlendirme Aşaması 2000 – 2002
  • Yolsuzluk suçlarının önlenmesi, soruşturulması, yargılanması ve karara bağlanmasından sorumlu kişilerin ya da kurulların bağımsızlığı, özerkliği ve yetkileri;
  • Yolsuzlukla mücadeleden sorumlu kişi ya da kurulların uzmanlaşmalarının teşvik edilmesi ve görevlerini yerine getirebilmeleri için uygun imkan ve eğitimin sağlanması;
  • Yolsuzluk davalarıyla ilgili soruşturma, kovuşturma ve cezadan muafiyet konuları
İkinci Değerlendirme Aşaması 2003-2006
  • Yolsuzluk gelirlerine elkoyma ve müsadere;
  • Kamu yönetimi ve yolsuzluk;
  • Tüzel kişiler ve yolsuzluk
Üçüncü Değerlendirme Aşaması 2007-2012 1. Tema: Suç Haline Getirme
  • Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi’nin (ETS 173) 1a ve 1b, 2-12, 15-17. maddeleri ve 19. maddenin 1. fıkrası,
  • Ek Protokolünün (ETS 191) 1-6. maddeleri ve
  • Rehber İlkeler 2 (yolsuzluğun suç haline getirilmesi).
2. Tema: Siyasi Partilerin Finansmanında Şeffaflık
  • Siyasi Partilerin ve Seçim Kampanyalarının Finansmanında Yolsuzluğa Karşı Ortak Kurallar Tavsiyesinin Rec (2003)4 8, 11, 12, 13b, 14 ve 16. maddeleri ve
  • Rehber İlke 15 (siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının finansmanı)
Dördüncü Değerlendirme Aşaması 2012- 1. Tema: Parlamento Üyeleri Açısından Yolsuzlukla Mücadele
2. Tema: Hâkim ve Savcılar Açısından Yolsuzlukla Mücadele
Beşinci Değerlendirme Aşaması 2017- 1. Tema: Merkezi hükümetlerde (En Üst Yürütme Görevi);
2. Tema: Kolluk Makamlarında,
Yolsuzluğun Önlenmesi ve Dürüstlüğün Teşvik Edilmesi.

GRECO, kural olarak her bir değerlendirme aşaması (evaluation round) ile ilgili ayrı ayrı olmak üzere; öncelikle ülkeleri, değerlendirme sualnamelerine (evaluation questionnaire) verilen cevaplar ve yerinde ziyaret/ülke ziyareti (on-site visit) çerçevesinde toplanan bilgiler esas alınarak değerlendirmeye tabi tutmaktadır.

Bilahare, incelenen ülke tarafından karşılanması gerekli görülen tavsiyelerin yer aldığı ülke değerlendirme raporu (evaluation report) GRECO genel kurulunda kabul edilir ve ülkelerden bu tavsiyeleri 18 ay içerisinde yerine getirmesi istenir.

En geç 18 ay içerisinde incelenen ülke tarafından GRECO Sekretaryasına sunulması zorunlu olan “durum raporu” (situation report) üzerine GRECO Sekretaryasının yardımı ile ülke raportörleri tarafından taslak uygunluk raporu hazırlanır. GRECO genel kurulunda kabul edilen “uygunluk raporu” (compliance report) veya gerek görülmesi halinde ek 12-18 aylık bir dönem sonunda, yine GRECO genel kurulunda kabul edilen “ek uygunluk raporu” (addendum compliance report) ve/veya “ara uygunluk raporu” (interim compliance report) ve/veya “ikinci uygunluk raporu” (second compliance report) ile tavsiyelerin ne ölçüde yerine getirildiği belirlenir.

Yukarıda zikredilen raporların hepsi, incelenen ülkenin izniyle GRECO sitesinde İngilizce ve Fransızca olarak, ilgili ülke tarafından ise, kendi dilinde tercümesiyle uluslararası ve ulusal düzlemde kamunun erişimine açık hale getirilir. Uygulamada, tüm ülkeler kısa bir süre içinde raporun yayınlanmasına izin vermektedirler.

Ayrıca, GRECO tarafından kabul edilen ülke değerlendirme raporları, değişik uluslararası kuruluşların yanı sıra aday ülke olduğumuz Avrupa Birliği tarafından da, özelikle ilerleme raporları bağlamında, ilgili ülkenin yolsuzlukla mücadele kapasitesinin değerlendirilmesinde referans alınmaktadır.

GRECO, üyelerinin zorunlu ya da gönüllü katkıları ile faaliyetlerini sürdürmektedir. GRECO bütçesine ülkemizin zorunlu katkı payı, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmektedir. GRECO üyelerinin yılda 4 ya da 5 kez Strazburg’da yapılan düzenli genel kurul toplantılarına, genelde Adalet Bakanlığı daimi temsilcileri katılmaktadır.
 

Türkiye I. ve II. Aşama Değerlendirme Süreci
Birinci Aşama Değerlendirme sürecinin temasını,
  • Yolsuzluk suçlarının önlenmesi, soruşturulması, yargılanması ve karara bağlanmasından sorumlu kişilerin ya da kurulların bağımsızlığı, özerkliği ve yetkileri;
  • Yolsuzlukla mücadeleden sorumlu kişi ya da kurulların uzmanlaşmalarının teşvik edilmesi ve görevlerini yerine getirebilmeleri için uygun imkan ve eğitimin sağlanması;
  • Yolsuzluk davalarıyla ilgili soruşturma, kovuşturma ve cezadan muafiyet konuları,

İkinci Aşama Değerlendirme sürecinin temasını ise,
  • Yolsuzluk gelirlerine elkoyma ve müsadere;
  • Kamu yönetimi ve yolsuzluk;
  • Tüzel kişiler ve yolsuzluk konuları oluşturmuştur.

Türkiye’nin GRECO’ya üye olduğu tarihte (1 Ocak 2004) Birinci Aşama Değerlendirme süreci tamamlanmış olduğundan, GRECO’ya sonradan katılan diğer ülkeler gibi Ülkemiz de Birinci ve İkinci Aşama Ortak Değerlendirmesine tabi tutulmuştur.

Sualname süreci ve yerinde ziyaret sonrası hazırlanarak 6-10 Mart 2006 tarihlerinde yapılan 27. Genel Kurul Toplantısında kabul edilen Birinci ve İkinci Aşama Ortak Değerlendirme Raporu 21 tavsiyeden müteşekkildir.

GRECO, değerlendirme raporlarında tavsiyelerde bulunmakla yetinmekte, tavsiyelerin yerine getirilme yöntem ve şeklini ilgili ülkenin iç hukuk ve sistemine bırakmaktadır. Değerlendirme raporunun kabulünden itibaren 18 ay sonra ilgili ülke tavsiyelerin yerine getirilmesi konusunda yapılanlara ilişkin bir durum raporu (situation report) sunmaktadır.

31 Mart - 4 Nisan 2008 tarihlerinde yapılan GRECO 37. Genel Kurul Toplantısında, Ülkemizin Birinci ve İkinci Aşama Ortak Değerlendirme Raporunda yer alan tavsiyelerin yerine getirilmesine ilişkin "Uygunluk Raporu" görüşülerek kabul edilmiştir.

Kabul edilen uygunluk raporunda; 7 tavsiyenin "yerine getirildiği", 8 tavsiyenin "kısmen yerine getirildiği", 6 tavsiyenin ise "yerine getirilmediği" kararlaştırılmıştır.

Ne taslak raporda ne de Genel Kurul görüşmelerinde ülkemiz hakkında izleme süreci ihtimali gündeme getirilmemiş, bilakis Alman ve Hırvat raportörler tam yerine kısmen yerine getirilen tavsiyelerin çokluğunu Türkiye’nin tavsiyeleri uygulamada kararlı olduğu şeklinde yorumlamışlardır.
Yerine getirilmediğine ve kısmen yerin getirildiğine karar verilen tavsiyelere ilişkin Ekim 2009’da Bakanlığımızca hazırlanan Ek Durum Raporu GRECO Sekreteryasına sunulmuştur.

Söz konusu Durum Raporu 7-11 Haziran 2010 tarihlerinde yapılan 47. GRECO Genel Kurulunda ele alınmış ve toplantı sonucunda kabul edilen ikinci uygunluk raporu ile daha önce yerine getirilmediği tespit edilen tavsiyelerden 4’ünün "kısmen yerine getirildiğine", 2 tavsiyenin ise "yerine getirilmediğine" karar verilmiştir.

İş bu Birinci ve İkinci Aşama Ortak Ek Uygunluk Raporunun kabulü Türkiye’ye ilişkin Birinci ve İkinci Aşama Ortak Değerlendirme süreci sona ermiştir.


Türkiye’nin III. Aşama Değerlendirme Süreci
GRECO’nun III. Aşama Değerlendirme süreci iki temadan müteşekkildir:
 
Üçüncü Değerlendirme Aşaması 2007-2012 1. Tema: Suç Haline Getirme
  • Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi’nin (ETS 173) 1a ve 1b, 2-12, 15-17. maddeleri ve 19. maddenin 1. fıkrası,
  • Ek Protokolünün (ETS 191) 1-6. maddeleri ve
  • Rehber İlkeler 2 (yolsuzluğun suç haline getirilmesi).
2. Tema: Siyasi Partilerin Finansmanında Şeffaflık
  • Siyasi Partilerin ve Seçim Kampanyalarının Finansmanında Yolsuzluğa Karşı Ortak Kurallar Tavsiyesinin Rec (2003)4 8, 11, 12, 13b, 14 ve 16. maddeleri ve
  • Rehber İlke 15 (siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının finansmanı)

Üçüncü Aşama Değerlendirme süreci kapsamında, bir GRECO değerlendirme ekibi 19-23 Ekim 2009 tarihlerinde Ülkemize yerinde inceleme ziyareti (on-site visit) gerçekleştirmiştir.

Söz konusu ziyaretin başarılı ve verimli geçtiği, organizasyonun fevkalâde olduğu değerlendirmeciler tarafından hem ülkemizden ayrılmadan önce, hem de raporların görüşülmesi sırasında Genel Kurul önünde ifade edilmiştir.

Ülkemize yönelik Üçüncü Aşama Değerlendirme Raporları (Tema I ve Tema II) 22-26 Mart 2010 tarihleri arasında Strazbourg’ta yapılan 46. Genel Kurul toplantısında görüşülerek kabul edilmiştir. Raporlara göre ülkemize, suç haline getirme (Tema I) kapsamında 8, siyasi partilerin finansmanında şeffaflık (Tema II) başlığı altında ise 9 tavsiye yöneltilmiştir. Ayrıca alınan karar gereği ülkemiz, tavsiyelerle ilgili gerekli düzenlemeleri yapmaya ve 30 Eylül 2011 tarihine kadar bir Durum Raporu vermeye davet edilmiştir.

Söz konusu Durum Raporu, o güne kadar yapılan çalışmaları içerecek şekilde 30 Eylül 2011 tarihinde GRECO Sekretaryasına sunulmuş, akabinde, özellikle TBMM gündemine getirilen yargının etkinleştirilmesi paketinde yer alan rüşvet düzenlemelerini de kapsayan ilave bilgileri içeren ek rapor 25 Ocak 2012 tarihinde yine GRECO Sekretaryasına iletilmiştir.

3. Aşama uygunluk raporu 20-23 Mart 2012 tarihli 54. Genel Kurul Toplantısında kabul edilmiştir. Rapora göre, suç haline getirme (Tema I) kapsamında ülkemize yöneltilen 8 tavsiyenin 8'inin de "kısmen yerine getirildiği", siyasi partilerin finansmanında şeffaflık (Tema II) başlığı altında ülkemize yöneltilen 9 tavsiyeden 4'ünün "kısmen yerine getirildiği" 5'inin ise "yerine getirilmediği" kararlaştırılmıştır. Ülkemize tavsiyeleri karşılaması için ek süre verilmiştir.

Yapılan çalışmaları müteakiben, 63., 66., 70., 74., 78. ve 82. Genel Kurul Toplantılarında kabul edilen ara değerlendirme raporlarını müteakiben, 26-29 Ekim 2020 tarihlerinden gerçekleştirilen 86. Genel Kurul Toplantısında kabul edilen rapor sonucunda ülkemizin üçüncü değerlendirme turu sonlandırılmıştır.


Türkiye’nin IV. Aşama Değerlendirme Süreci
Parlamento üyeleri (Tema 1) ve hâkim ve savcılar açısından yolsuzlukla mücadele konularını ele alan 4. Değerlendirme Aşaması, ülkemiz açısından 2014 yılında başlatılmış; değerlendirme raporu ise 2016 yılında gerçekleşen 69. Genel Kurul Toplantısı’nda kabul edilmiştir.

Bu kapsamda ülkemize 5’i parlamento üyelerine ilişkin, 17’si ise hâkim ve savcılara ilişkin olmak üzere toplam 22 tavsiye yöneltilmiştir. Özetlemek gerekirse, Tema I çerçevesinde ülkemize,
  • yasama sürecinin şeffaflığının artırılması ve kamuoyunun istişare süreçlerine iştirakinin sağlanması,
  • birbirinden farklı konuları düzenleyen torba yasa uygulamalarının belirli bir düzene kavuşturulması,
  • milletvekillerinin çıkar çatışmalarının önlenmesi için etik kurallar benimsenmesi, yasama sürecinde (lobicilik gibi) arızî olarak ortaya çıkan çıkar çatışmalarının bildirilmesinin zorunlu hâle getirilmesi, milletvekilliği ile bağdaşmayan gelir getirici, çıkar çatışmasına sebebiyet verecek işlere ilişkin mevzuatın derlenmesi ve ayrıntılı olarak düzenlenmesi,
  • mal bildirimlerinin kamu ile paylaşılması, gerçeğe aykırı veya usulsüz mal bildirimlerinin yaptırıma bağlanması ve mal beyanlarının içeriklerinin kamunun erişimine açılması,
  • milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin meselelerin ivedilikle görüşülmesi ve yolsuzlukla suçlanan milletvekilleri hakkında yürütülen yargılamalarda dokunulmazlık meselesinin yargılamaları menfi etkilemesinin önüne geçilmesi,
  • milletvekillerinin yolsuzlukla mücadele konusunda hizmet içi eğitime tabi tutulmaları ve doğabilecek etik problemlerin çözümü için gizlilik esasına dayalı bir danışma mekanizmasının tesis edilmesi,
  • çıkar çatışmaları için milletvekillerine danışma hizmeti verecek meclis içi bir birimin kurulması ve yasama dokunulmazlığının kaldırılması süreçlerinin basitleştirilmesi konularında;

Tema II çerçevesinde ise,
  • HSK’nın yürütmeye karşı bağımsızlığının güçlendirilmesi,
  • Adayların mesleğe alınmasında Adalet Bakanlığının fonksiyonun azaltılması ve yargının fonksiyonun artırılması,
  • Adayların mesleğe alınması ve adaylık sürecinde geçerli olacak etik ilkelerin belirlenmesi,
  • Hâkim ve savcıların etik olarak değerlendirmelerinde kullanılacak esasların Avrupa standartlarına uygun şekilde somut olarak belirlenmesi ve kamuya açık kılınması,
  • Hâkim ve savcıların coğrafi teminatlarının güçlendirilmesi ile Adalet Bakanını “geçici görevlendirmeye” ilişkin yetkisinin kaldırılması,
  • Hâkimlerin ve savcıların ayrı ayrı fonksiyonlarına özel etik kurallar belirlenmesi ve bu kuralların adayların eğitiminde kullanılması ile bunların kamunun erişimine açılması,
  • Hâkimlerin göreve başlarken edecekleri bir yemin metninin kabul edilmesi,
  • Hâkim ve savcılar hakkında Disiplin süreçlerinin yürütmenin etkisinden arındırılması ve yargı denetimine tabi olması,
  • Adalet Bakanının disiplin sürecinden çıkarılarak bu yetkilerinin yargıya intikali,
  • Adalet Akademisinin yürütme karşısındaki bağımsızlığının güçlendirilmesi,
  • Hâkim ve savcılara düzenli olarak meslek etiği ve yolsuzlukla mücadele eğitimi verilmesi,
  • Hâkim ve savcılara, karşı karşıya kaldıkları çıkar çatışması durumlarında gizlilik esası ile tavsiyede bulunacak bir mekanizmanın kurulması,
  • Savcıların Başsavcılar tarafından soruşturmadan el çektirilmesinin açık kriterlere bağlanması ve bu kriterlerin kamuoyunun erişime açık hale getirilmesi,
  • Hâkimin reddi gibi savcıların da çıkar çatışması hâlinde reddedilebileceği bir sistemin kabul edilmesi,

Konularında tavsiyeler yöneltilmiştir.

2018’de gerçekleşen 77., 2019’da gerçekleşen 82. ve son olarak 26-29 Ekim 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen 86. Genel Kurul toplantıları sonucunda 4. Değerlendirme Aşamasında ülkemize yöneltilen 22 tavsiyeden toplam 3 tavsiyenin tamamen, 9 tavsiyenin ise kısmen yerine getirildiği kabul edilmiştir. 4. Değerlendirme Aşamasının başarıyla sonuçlandırılmasına yönelik çalışmalara devam edilmektedir.


Türkiye’nin V. Aşama Değerlendirme Süreci
Ülkemiz, GRECO’nun 10 Aralık 2020 tarihinde gerçekleştirilen, 93 nolu büro toplantısında alınan karar sonucunda 5. Değerlendirme Aşamasına dahil edilmiştir. Bu kapsamda, GRECO Sekretaryası tarafından 5. Değerlendirme Aşamasına ilişkin sualnameye cevaplarımızın en geç 2 Temmuz 2021 tarihinde gönderilmesi gerektiği; akabindeyse, 11-15 Ekim 2021 tarihlerinde ülkemize bir ziyaret gerçekleştirileceği bildirilmiştir.

5. Değerlendirme Aşamasında, yukarıdaki çizelgede belirtildiği üzere, merkezi hükümetlerde (en üst yürütme görevi) (Tema 1) ve kolluk makamlarında (Tema 2) yolsuzluğun önlenmesi ve dürüstlüğün teşvik edilmesi konuları ele alınmaktadır. Bu kapsamda sualname incelendiğinde,


Tema 1 kapsamında;
  • Hükümet sistemi ve üst düzey görevler ile görevliler kimler
(Sistemin yapısı ve PTEF fonksiyonunda bulunan kişilerin kimler olduğu/hangi makamların bu başlık altında değerlendirilebileceği, kadınların merkezi hükümete katılımı (ör. kaç kadın bakan var gibi) ve kimlerin ne şekilde incelemeye konu olabileceğinin tespiti amaçlanmaktadır.)
  • Yolsuzlukla mücadele ve bütünlük politikası, düzenleyici ve kurumsal çerçeve
(Yolsuzlukla mücadelede mevzuattaki durumun ve bu konudaki mekanizmalara ek olarak bunların eksik yönlerinin tespiti amaçlanmaktadır.)
  • Merkezi idarenin yürütme faaliyetlerinin şeffaflığı ve gözetim konusu
(Merkezi hükümetin yetkilerinin sınırları, karar alma mekanizmaları, şeffaflığının derecesi ve kamuoyu ile diğer paydaşların karar alma süreçlerine katılımının ne ölçüde ve hangi aşamalarda sağlandığının tespiti amaçlanmaktadır.)
  • Menfaat çatışması ve belirli konularda kısıtlama ve yasaklama
(Kamu idarecilerinin menfaat çatışmaları ve hediye yasağı gibi konulara ilişkin durumun tespiti amaçlanmaktadır.)
  • Malvarlığı ve gelir beyanı, yükümlülük ve menfaatler
(Malvarlığı beyanı mekanizmasının işleyişi, beyanların kamuoyuyla paylaşılıp paylaşılmadığı, bildirimlerin gerçekliğinin araştırılması ve gerçeğe aykırı beyan halinde yaptırımların söz konusu olup olmadığı ile bulunması halinde bu yaptırımların kim tarafından ve ne şekilde uygulandığı hususlarının tespiti amaçlanmaktadır.)
  • Hesap verilebilirlik ve uygulama mekanizmaları
(Kamuya açıklık sorgulanmaktadır)

          
  Tema 2 kapsamında ise;
  • Kolluk teşkilatları genel yapısı ve hesap verebilirlik
(Kolluk birimlerinin genel yapısı, kadınların teşkilatlanmadaki oranı, yetkilerinin sınırları gibi hususların tespiti amaçlanmaktadır.)
  • Yolsuzlukla mücadele ve bütünlük politikası, düzenleyici ve kurumsal çerçeve
(Yolsuzlukla mücadelede mevzuattaki durumun ve bu konudaki mekanizmalara ek olarak bunların eksik yönlerinin tespiti amaçlanmaktadır.)
  • Mesleğe alım, kariyer ve mesleki ilerleme
(Kolluk personelinin mesleğe kabulünde ehliyet ve liyakat esaslı alım yapılıp yapılmadığı, alımların ne şekilde ve hangi kriterler esas alınmak suretiyle gerçekleştirildiği hususlarının tespiti amaçlanmaktadır.)
  • Menfaat çatışması ve belirli konularda kısıtlama ve yasaklama
(Üst düzey kolluk birimi idarecilerinin menfaat çatışmaları ve hediye yasağı gibi konularda durum tespiti amaçlanmaktadır)
  • Malvarlığı ve gelir beyanı, yükümlülük ve menfaatler
(Malvarlığı beyanı mekanizmasının işleyişi, beyanların kamuoyuyla paylaşılıp paylaşılmadığı, bildirimlerin gerçekliğinin araştırılması ve gerçeğe aykırı beyan halinde yaptırımların söz konusu olup olmadığı ile bulunması halinde bu yaptırımların kim tarafından ve ne şekilde uygulandığı hususlarının tespiti amaçlanmaktadır.)
İrdelenmektedir.


GRECO’nun Yaptırım Sistemi
Bilindiği gibi GRECO Usûl Kurallarına (İç Tüzüğüne) göre;
  • Ülkelere tavsiyeleri yerine getirmesi için ek bir süre verilmektedir. (Madde 32/2-i),
  • GRECO başkanı, bir sureti GRECO Yürütme Komitesine de iletilen ve GRECO tavsiyelerinin yerine getirilmesi hususuna dikkat çeken bir mektubu ilgili ülkenin GRECO nezdindeki heyet başkanına göndermektedir. (Madde 32/2-ii),
  • GRECO, üye ülke bakanlarından oluşan AK Bakanlar Komitesi başkanını, ilgili ülkenin daimi temsilciliğine tavsiyelere uyulmasını ihtar eden mektup göndermeye davet eder. (Madde 32/2-iii),
  • GRECO, AK Genel Sekreterini, ilgili ülkenin Dışişleri Bakanına tavsiyelere uyulmasını ihtar eden mektup göndermeye davet eder. (Madde 32/2-iv),
  • GRECO Başkanı ve Sekretarya Başkanı, AK Hukuk İşleri Genel Müdürü ve bazı ülke heyet başkanlarının da aralarında olduğu üst düzey bir heyet oluşturarak ilgili ülkeye mesaj iletilmesi sağlanır. (Madde 32/2-v),
  • Konu GRECO Tüzüğü’nün 16. maddesi çerçevesinde Bakanlar Komitesine sunulur. (Madde 33),
  • Bakanlar Komitesi süreci tamamen ilgili ülkeye siyasi baskının yapılacağı süreç olup, burada göze çarpan en önemli husus ilgili ülkenin tavsiyeleri yerine getirmediği hususunda Bakanlar Komitesinin basın açıklaması yapmasıdır.

Bununla birlikte, GRECO’nun uluslararası kamuoyunda etkinliği giderek artmakta olup, ilerleme raporlarını hazırlarken Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu, OECD, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlarla “Transparency International” gibi birçok uluslararası sivil toplum örgütünün GRECO çalışmalarını yakından takip ettiği ve GRECO raporlarını kendi çalışmalarında referans aldığı görülmektedir.