...:: AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANI (ABAD) ::...
Merkezi Lüksemburg da bulunan Avrupa Adalet Divanı, ( European Court of Justice) Avrupa Birliğinin ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunun yargı kurumudur ve Avrupa Birliği bünyesi içinde yer alan en yüksek mahkemedir.
Avrupa Adalet Divanının başlıca görevi, birlik kurallarının hukukiliğini incelemek ve Avrupa Birliği Hukukunun aynı şekilde yorumlanmasını ve uygulanmasını sağlamaktır. Divanın görevine giren davalar; ihlâl davası, iptal davası, hareketsizlik davası, ön karar davası, tazminat davası, personel davası, Avrupa Yatırım Bankasını ilgilendiren davalar, Ulusal Merkez Bankalarının Yükümlülüklerine ilişkin ihlâl davası, tüzüklerin cezai hükümlerinin uygulanması konusunda açılan davalar, fikri mülkiyet haklarını konu alan anlaşmalar temelinde kabul edilen tasarrufların uygulanması ile ilgili davalar olarak sıralanabilir.
Adalet Divanı, Avrupa Birliği Adalet Divanı Statüsü’nde yer alan kurallar uyarınca, daireler veya Büyük Daire olarak toplanır. Adalet Divanı, Statüsü’nde belirtilen durumlarda genel kurul halinde de toplanabilir.
Adalet Divanı 27 hâkim ve 8 hukuk sözcüsünden oluşmaktadır. Hukuk sözcüleri, Avrupa Birliği Adalet Divanı Statüsü uyarınca katılımının gerekli olduğu davalarda, tam bir tarafsızlık ve bağımsızlık içinde hareket ederek, aleni oturumda gerekçeli görüşlerini sunmakla görevlidirler.
Adalet Divanı hâkimleri ve hukuk sözcüleri, bağımsızlıklarından şüphe edilmeyen ve kendi ülkelerinde en yüksek yargı makamlarına atanmak için gerekli niteliklere sahip kişiler veya yetkinlikleri kabul edilmiş hukukçular arasından, üye devlet hükümetlerinin mutabakatıyla, altı yıllık bir süre için atanırlar. Hâkimler, kendi aralarından üç yıllık bir süre için Adalet Divanı Başkanı’nı seçerler.
Adalet Divanı, hukuki meselelerinin üzerine gider ve üye devletlerin kanunlarının Avrupa Antlaşmalarına uygun olup olmadığına karar verir. Divan, üye ülkelerin birinin antlaşmalara aykırı davrandığına karar verebilir ve bu gibi bir durumda antlaşmalardan doğan yükümlüklerini yerine getirmeyen ülkeye uyarı ve para cezası verebilir.
Avrupa Birliği Adalet Divanı, Antlaşmalar’ın yorumu ve Birlik kurum, organ, ofis veya ajanslarının tasarruflarının geçerliliği ve yorumu hakkında ön karar verme yetkisine sahiptir. Bu tür bir sorunun bir üye devlet mahkemesinde ortaya konması halinde, bu mahkeme kendi kararını vermek için konuya ilişkin bir karara gerek duyarsa, Adalet Divanı’ndan bu sorun hakkında karar vermesini talep edebilir. Bu tür bir sorunun, iç hukuka göre kararlarına karşı kanun yolunun kapalı olduğu bir ulusal mahkemede görülmekte olan bir davada ortaya konması halinde, bu mahkeme Divan’a başvurmakla yükümlüdür. Bu tür bir sorunun bir üye devlet mahkemesinde görülmekte olan tutuklu bir kişiyle ilgili bir davada ortaya konması halinde, Avrupa Birliği Adalet Divanı mümkün olan en kısa sürede harekete geçer.
Ön-karar prosedürü gereği Adalet Divanı’na başvuru hakkı sadece yerel mahkemelere tanınmış olup, yerel mahkemelerde davayı açan kişilerin veya davalıların Adalet Divanı’na başvurma hakları yoktur. Yerel mahkeme gerekli gördüğü takdirde taraflar istemeseler bile, bir davada dava konusu uyuşmazlığın çözümü için meseleyi bekletici sorun yaparak ön-karar prosedürü gereği Adalet Divanı’na götürebilir. Avrupa Birliği’ndeki davaların çoğu bu prosedür içinde sonuçlandırılmaktadır. Öte yandan bu süreç birlik hukukunun temel nitelikleri arasında yer alan Avrupa Birliği hukuk kurallarının doğrudan etkili olması ilkesinin oluşmasını sağlayan yasal bir araç olmakta ve yerel merci ve mahkemeler aracılığıyla iç uygulamada birlik hukukunun homojenliğini sağlamaktadır.
Avrupa Adalet Divanı içerisinde Genel Mahkeme, üye devletler, Avrupa Birliği kurumları veya Avrupa Merkez Bankasının davacı olarak yer aldığı davalara, ilk derece mahkemesi olarak bakmaya yetkilidir. Genel mahkeme tarafından verilen kararlar, hukuki meselelerle sınırlı olmak kaydıyla Statü’de öngörülen sınırlamalar ve şartlar dahilinde Adalet Divanında temyiz edilebilir.
Genel Mahkeme, ihtisas mahkemelerinin kararlarına karşı açılan davalara bakmaya yetkilidir. Genel Mahkeme tarafından bu kapsamda verilen kararlar, Birlik hukukunun birliğinin ve uyumunun ciddi bir şekilde etkilenme riskinin bulunması halinde, Statü’de öngörülen şartlar ve sınırlamalar dahilinde, istisnai olarak Adalet Divanı tarafından yeniden incelenebilir.
Genel Mahkeme, Statü’de yer alan belirli alanlarda, ön karar için kendisine gönderilen sorulara bakmaya yetkilidir. Genel Mahkeme, davanın Birlik hukukunun birliğini veya uyumunu etkileyebilecek bir ilke kararı gerektirdiği kanısına varırsa, davayı karar vermesi için Adalet Divanı’na gönderebilir. Genel Mahkeme’nin ön karar için kendisine gönderilen sorulara ilişkin olarak verdiği kararlar, Birlik hukukunun birliğinin veya uyumunun ciddi bir şekilde etkilenme riskinin bulunması halinde, Statü’de öngörülen şartlar ve sınırlamalar dahilinde, istisnai olarak Adalet Divanı tarafından yeniden incelenebilir.
Genel Mahkeme hâkimlerinin sayısı, Avrupa Birliği Adalet Divanı Statüsü’nde belirlenir. Statü, Genel Mahkeme’ye hukuk sözcülerinin yardımcı olmasını öngörebilir. Genel Mahkeme üyeleri, bağımsızlıkları şüphe götürmeyen ve yüksek yargı makamlarına atanmak için gerekli niteliklere sahip kişiler arasından üye devlet hükümetlerinin mutabakatıyla, altı yıllık bir süre için atanırlar. Üyeler, her üç yılda bir kısmi olarak yenilenir. Hâkimler, kendi aralarından üç yıllık bir süre için Genel Mahkeme Başkanı’nı seçerler.
Avrupa Parlamentosu ve Konsey, olağan yasama usulü uyarınca hareket ederek, belirli alanlarda açılan davalara ilk derece mahkemesi olarak bakmak üzere, Genel Mahkeme’ye bağlı ihtisas mahkemeleri kurabilir. Bir ihtisas mahkemesinin kurulmasına ilişkin tüzük, bu mahkemenin oluşumuna ilişkin kuralları ve kendisine verilen yetkinin kapsamını belirler. İhtisas mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı, hukuki meselelerle sınırlı olmak kaydıyla veya ihtisas mahkemesinin kurulmasına ilişkin tüzükte öngörülmesi halinde, esasa ilişkin konularda da, temyiz için Genel Mahkeme’ye gidilebilir.
İhtisas mahkemesi üyeleri, bağımsızlıkları şüphe götürmeyen ve yargı makamlarına atanmak için gerekli niteliklere sahip kişiler arasından seçilir. Üyeler, Konsey tarafından oybirliğiyle atanır.